Commandos [Seri]



Commandos Behind Enemy Lines

Tüm zamanların en beğenilen strateji oyunlarından biri olan Commandos serisinin bir parçası olan Behind Enemy Lines, II. Dünya Savaşı zamanında Almanlara karşı yaptığımız amansız mücadeleyi konu alıyor.

Beş kişiden oluşan ekibimizde her karakterin kendine ait belli özellikleri var. Görevler bu kişiler üzerine kurulu ve birini kaybetmeniz durumunda görevi bitirmek imkânsız hale gelebiliyor ya da direk olarak göreve baştan başlamak zorunda kalabiliyorsunuz. İsterseniz ilk olarak oyunumuzda yöneteceğimiz bu beş farklı karakteri tanıyalım.

Green Beret : Gerçek adı Jack OHara. Rütbesi Sergeant. Tam bir komando olan bu asker ile öldürdüğünüz Alman askerlerini saklayabilir ve alarm verilmesine engel olabilirsiniz. Aynı zamanda düşmana sinsice yaklaşıp bıçak kullanarak temiz bir operasyon yapabilirsiniz.

Marine : Gerçek adı James Blackwood. Yanında bir deniz botu taşıyan ve denizin altında gidebilen bu asker ile beş özel askerinizi görev yerlerine deniz üzerinden taşıyabilir veya gizli görevlerde dalma yeteneğini kullanarak bu askerden faydalanabilirsiniz.

Driver : Gerçek adı Samuel Brooklyn. Oyundaki her kara taşıtını kullanabilen Driver, yanında taşıdığı silahı ile size büyük katkı sağlayacaktır.

Sapper : Gerçek adı Thomas Hancock. Patlayıcılar konusunda uzman olan Sapper ile imkânsız gibi gözüken görevleri tamamlamanız mümkün hale geliyor. Bir çok görevde Sapperı kaybetmeniz durumunda göreve yeniden başlamanız gerekecektir.

Sniper : Gerçek adı Sir Francis T. Woolridge. Sir lakaplı bu İngiliz askeri, oyundaki favori askerimdir. Keskin nişancı olan Francis ile uzak noktalarda olan Alman askerlerini indirebilir ve Green Berete yol açabilirsiniz. Oyun boyunca kullanırken en çok zevk alacağınız asker diyebilirim.

Spy : Gerçek adı Rene Duchamp. Görevi casusluk olan bu asker ile Alman askerlerini sinsice öldürebilir, bilgi çalabilir ve diğer amaçlarda kullanabilirsiniz. Belli bölümlerde yanınızda olan bu asker çok fazla işinize yarayacak.



Oyunda yöneteceğimiz askerleri tanıdıktan sonra oyun yapısı hakkında bilgi vermekte yarar var. Commandos BEL, strateji oyunları içinde benim için gerçekten de ayrı bir yere sahip. Akıllıca tasarlanan görev yapısı ve oyun atmosferi son derece etkileyici. Yapacağınız bir hata ile göreve yeniden başlamanız ya da bilgisayara şiddet uygulamanız mümkün. Oyundaki zorluk derecelerinden en kolay olanını seçseniz bile, zorlanacağınız konusunda size garanti verebilirim.



Commando BELde toplam 25 görev bulunmakta. Görev başlamadan önce ilk olarak sesli bir Briefing alıyoruz. Ardından, bize görev bölgemiz gösteriliyor ve komutanımız tarafından can alıcı noktalar hatırlatılıyor. Eğer bu demoları Escape ile geçerseniz, görev hakkında bilgi sahibi olamaz ve amaçsızca Alman askerlerini öldürmekten ileriye gidemezsiniz.

Commandos Beyond the Call of Duty

İki oyunun arayüzleri ve adamların özellikleri hemen hemen aynı diyebilirim. Ancak BTCOD"ye, olayı kolaylaştırmak için birkaç özellik eklenmiş(sigara paketi vb.). Gerçi bu kolaylıklar, görevlerin tasarımıyla fazlasıyla giderilmiş. Yani herşey iyi güzel de, oyun, zorluk yüzünden oynanamaz bi hale getirilmiş.

Oyun 3. şahsın bakışından (third person, tam türkçesini tutturamamış olabilirim oynanıyor. Yukardan bakarak oynuyorsunuz. Hani şu küçük adamlarla oynanan oyunlardan.. Takımınızda toplam olarak 6 adamınız var. Bunların herbirinin kendilerine ait özellikleri var. Yani birinin yapabildiği bi hareketi, diğerleri yapamıyorlar. Tabii hepsinin ortak olarak yapabildikleri yanında mesela sadece ikisinin yapabildiği bazı aksiyonlar da mevcut.

Görevler sırasıyla geliyorlar ve takımınızdan duruma göre adamlar seçilmiş oluyor. Bunun anlamı şu.. Görev sırasında takımınızdaki adamlardan bir tanesini bile kaybederseniz işiniz suya düşüyor. Çünkü kuvvetle muhtemelen göreviniz bitene kadar hemen hepsine ihtiyaç duyuyorsunuz. Bu olayda çok hassas bi ayarlama yapmışlar. Yani tıkanıp kaldığınız bir anda, bilmelisiniz ki mutlaka bir çözüm var. Elemanlarınızı ve onlara has özellikleri dikkatlice gözden geçirin ve ayrıntıları atlamamaya çalışın.

Tepeden görüşle oynanıyor demiştim. Herbir elemanınız için ayrı ayrı odaklama yapabiliyorsunuz. Bunun yanında nöbetçiler (ya da hareketli herhangi bir obje olabilir) için, onlara tahsis ettiğiniz hareketli kameralar ya da özellikle gözlemek istediğiniz stratejik bölgeler için sabit kameralar yerleştirmeniz mümkün. Kameralar yakınlaştırma (zoom) yapabiliyor. Bu da oyundaki kontrolü arttırmış.

Ama bana soracak olursanız, bu hizmeti pek kullanmadım. Tabi bu bir alışkanlık ve de taktik meselesi.

Nöbetçilerin görüş alanlarını takip edebilmenizi sağlayan ve radara benzeyen bi işaretleme kullanılmış. Açık yeşil alanlarda yakalandığınız zaman şansınız yok. Yatsanızda çömelsenizde mutlaka görülüyorsunuz. Ama koyu yeşil alanlarda iseniz, yattığınız ya da sürüneek ilerlediğiniz takdirde görülmüyorsunuz. Nöbetçilerin hareket peryotları çok önemli. Sabırla ve dikkatle takip etmeniz, kesinlikle ve kesinlikle acele etmemeniz gerekmekte. Hedef seçtiğiniz bir noktaya ilerlemeye başlamadan önce güzergahın ve o noktanın emniyetli olduğundan emin olun derim ben..

Commandos-1"de olmayan en güzel özelliklerden biri nöbetçilerin etkisiz hale getirilmesi. Bu operasyonu sadece yeşil bereli komandonuz (Tiny) ve casusunuz (Spooky) yapabiliyor. Torbanızdaki "kelepçe" ile elemanı kıskıvrak bağlayabiliyorsunuz. Gene Tiny yumrukla nöbetçileri bayıltabiliyor. Ama ayıldığı zaman derhal alarm çalışıyor ve güvenlik önlemleri arttırılıyor. Yani en etkili yöntem ilgili şahsı imha etmek.

Bir de (hesapta) oyunun zorluk derecesini ayarlayabiliyorsunuz. İlk görevde "Easy" (kolay) ya da "Difficult" (zor) seçimlerinden birini yaptıktan sonra bütün görevleri aynı zorluk derecesiyle oynamaya devam ediyorsunuz. Tabi bence bunun da bir anlamı yok. Ziira "kolay" seçimini yaptığınızda bile hiçte kolay olmuyor.

Genel olarak grafikler ve ses kalitesini çok iyi buldum. Ancak büyük bir sabır istiyor. Olması gerekenden daha zor geldi bana. Bu da oynanabilirliğini negatif yönde etkilemiş. İkide bir görevi yüklemeniz gerekiyor. Hatta başlangıçta bu bir alışkanlık sonraları paranoya haline geliyor. Yani esasen hiç gerekmediği halde kaydetmek zorunda hissediyorsunuz kendinizi. Dolayısıyla aşağıdaki ekrana bağımlı hale geliyorsunuz.

Commandos 2: Men of Courage


Commandos oyunları, verilen görevleri başarabilmek için yeni ve farklı taktikler geliştirmeniz gereken gerçek zamanlı taktik/strateji oyunlarıdır. Ancak Commandos'u Command & Conquer ve Age of Empires gibi oyunlarla kesinlikle karıştırmayın. Burada farklı özellik ve yetenekleri olan ve bunları farklı taktikler geliştirerek görevi tamamlamak için kullandığınız bir grup askeri kontrol ediyorsunuz. Serideki tüm oyunların 2. Dünya Savaşı sırasında geçtiğini hatırlatmama gerek yok sanırım.

Serinin ilk iki oyununda (ikincisi birincisine ek olarak çıkan yanlız kendi başına çalışabilen versiyonuydu) her komandonun yapabildiği şeyler sınırlıydı. Temel birkaç askeri özellik dışında birinin yapabildiğini bir diğeri yapamıyordu. Şimdi ise tam tersi olmuş ve eğitim gerektiren özel yetenekler dışında takımdaki tüm askerler hemen hemen her işi yapabiliyorlar. Bu arada, oyunda toplam sekiz farklı komandonuz ve bu komandolara ek olarak zaman zaman görevlerde yer alacak bir de köpeğiniz olduğunu belirtmeliyim.

Commandos serisinin 2. Dünya Savaşı atmosferinde görev alan komandoların maceralarından oluştuğunu sanırım artık bilmeyen kalmamıştır. Fakat Commandos 2'de bununla yetinilmeyip dünya çapında klasik sayılan bazı filmlerin senaryoları oyundaki görevlere uyarlanmış. Kwai Köprüsü, Navaro'nun Topları ve Er Ryan'ı Kurtarmak (Er Smith'i Kurtarmak adıyla geçiyor) benim hatırladıklarım arasında. Bir de oyunun Paris'te geçen son görevi de birkaç filme konu olmuştu. En azından popüler filmlerin oyuna dahil edilmesi bir türlü bilgisayarın başına geçipte oyun oynamamakta direnen büyüklerin ilgisini çekmek için iyi bir fırsat olabilir (belki de bu sayede upgrade ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz ).

Commandos 2 bir çok yenilik içeriyor ve bunlardan birini yukarıda belirttik; komandoların yetenekleri... Hemen dikkatinizi çekecek diğer bir yenilik ise oyundaki alet, edevat ve silahların çokluğu. Şöyle bir saymaya kalkınca 20 civari silah ve bir o kadar da diğer amaçlar için alet-edevat olduğunu farkettim. Bunların açıklamalarını da yine Commandos 2 rehberinde bulacaksınız. Oyunda 2 eğitim, 10 esas görev ve bölüm içindeki bonus'ları tamamladığınızda (bundan %100 emin değilim) açılan 9 bonus görev var. Bonus, yani ek görevler asıl görevler kadar komplike değil ve onların aksine çok daha küçük haritalarda geçiyor; bir aracı çalmak, sınır karakolundaki düşmanları yoketmek gibi basit amaçları var. Asıl görevler ise bitirene kadar tekrar tekrar yüklemenize neden olacak kadar geniş kapsamlı (bazıları için devasa denebilir). Örneğin, film konulu görevlerden Kwai Köprüsü'nde hem Japon esir kampındakilerin kaçışına yardım edecek hem de köprüyü havaya uçurmaya çalışacaksınız. Görevler dünyanın birçok farklı yerinde geçiyor; Alman üslerine ve Japon uçak gemilerine sızmaktan, Paris'in bombalanmasını ve zaman zaman da esir düşen veya kurşuna dizilecek arkadaşlarınızı kurtarmaya kadar birçok farklı konu içeriyor.

Farklı yerlerde geçen birçok farklı görev olunca insan ister istemez görüntülerin neye benzediğini merak ediyor. Siz en iyisi screenshot'lara bakın, boyutları ufaltılmış bile olsa (orjinali 1024x768, oyunun desteklediği maksimum çözünürlük) en azından yüksek kaliteli görsel tasarım ve görevlerin kapsamı açısından bir fikir verir. Görev tasarımları öyle detaylı hazırlanmış ki, bu görevleri oyuna aktarmak için aynı ölçüde detaylı ve büyük haritalar ile sahneler unutulmamış.

Oyundaki bir diğer yenilik ise komandolar dışında da kontrol edebildiğiniz karakterler oluşu. Bunu ilk olarak ikinci eğitim görevinde öğrenip kullanacaksınız. Örneğin, müttefik askerlerine "burada yatarak mevzilen ve koru" şeklinde temel bazı görevler verebileceksiniz. Ancak bunu yapabilmek için askerlere emir verebilecek kadar yakın olmanız şart. Diğer bir yenilik ise yine ikinci eğitim bölümünde kullanacağınız "Launch Invasion" (Saldırıyı/İstilayı Başlat) komutu/tuşu. Bu tuş elbette her görevde karşınıza çıkmayacak. Yine eğitim bölümündeki örnekle açıklamaya çalışayım... Görev ortasında telsizden bulunduğunuz bölgeye yeni Alman birliklerinin geleceğini öğreniyorsunuz. Fakat bunların ne zaman geleceği hakkında bir bilginiz yok. Zaten bu tuş sayesinde bilginiz olması da gerekmiyor, çünkü bu saldırıyı/istilayı tuşa basıp siz başlatacaksınız; görevde size verilen emirlerden biri de müttefik askerlerini kuşatmadan kurtardıktan sonra yeni gelecek Alman birliğini pusu kurup yokedecek şekilde yerleştirmeniz. En doğru yerleşimi deneyip yanılarak bulacağımızdan zamana ihtiyacımız olacak, bu sırada Almanların gelmesi pek de hoş olmaz. Bu nedenle kendinizi hazır hissettiğinizde bu tuşa basıyorsunuz ve 15-20 saniye sonra Alman birlikleri gelmeye başlıyor. Evet, bu tuş oyunu kesinlikle daha oynanabilir hale getirmiş. Sadece bir örnek verdim, bu tuşu oyun sırasında benzer şekillerde kullanacağınız birkaç bölüm daha olacak. Unutmadan hemen bir yorum daha yapayım; oyundaki ilk iki görev her ne kadar eğitim görevi olsa da çok da basit olmadığını söylemeliyim, özellikle Commandos ile ilk kez tanışanlar için. Fakat Commandos'un yeni yapısını tanımak açısından zorluk düzeyi yeterince "iyi" ayarlanmış denebilir

Silah ve eşya sayısı artınca doğal olarak kullanabileceğiniz klavye kısayol tuş sayısı da artmış, neredeyse klavyedeki tüm harfleri kullanmışlar (tamam, abarttım!). Tüm bu eşya seçim tanımlamalarını oyunun ayarlar menüsünden yapabiliyorsunuz. Fakat eşya ve silahlara adadığınız klavye kısayolları dışında kalan diğer kontrollerin ayarlarını değiştiremiyorsunuz. Zaten ilk başlarda vaktinizin çoğu oyunun yeni arayüzüne alışmakla geçecek ve benim gibi Çabuk Kaydet/Yükle (Quick Save/Yükle) işi için de [Esc] tuşuna basacaksınız. [ESC] tuşuna basınca diğer bir çok oyundaki gibi bunda da menüye dönülüyor, fakat (en azından benim Windows 2000'li sistemimde böyleydi) bu menüye, menüden de oyuna dönüş biraz uzun sürüyor. İşte size ipucu; Quick Save ve Load işlerini CTRL-S ve CTRL-L ile yapabiliyorsunuz (geç de olsa keşfettim ). Arayüz gerçekten de ilk başlarda sizi biraz zorlayacak, fakat güzel yanları bu geç alışma problemini ortadan kaldırıyor. Eskiden olduğu gibi yine sağ üst köşede oyunun yönetimi ile ilgili çeşitli temel kumandaları buluyoruz. Harita, yardım, komandonun el kitabı (bunun içinde görev amaçlarından komando taktikleri ve eşyaların tanımına kadar birçok şey yer alıyor), kamera ve görüş alanı kontrolleri zaten alıştığınız detaylar... Ayrıca bir ipucu daha; seçtiğiniz komandonun 4 tane ekipman tuşunu (slot) karakterin sağdaki resminin üzerinde göreceksiniz. Bu slotlarda o anda taşıdıkları veya seçtikleri eşya, silah veya diğer malzemeler görünecek. Bunların içleri bazen boş, bazen de dolu olacak. Farenin sağ tuşu ile bunlardan birine kliklerseniz komandonun o anda taşıdığı ve o slota uygun malzemelerin yer aldığı bir pencere açılacak, siz de bu pencereden kullanmak için bir silah veya eşya seçeceksiniz.


Evet, komandolarımız her çeşit eşyayı taşıyabiliyorlar, hatta taşıdıkları silahların mermilerini bile ayırabiliyorlar. Bir düşmanı öldürdüğünüzde, bir sandığı açtığınızda veya bir bombayı/mayını etkisiz hale getirdiğinizde üzerlerinden veya içlerinden çıkan eşyaları komandonuzun inventory'sine alabiliyorsunuz (bir düşmanın taşıdığı eşyaları veya sandığın, dolabın vb. içini görebilmek için sağ alttaki göz ikonuna kliklemeniz gerekiyor - veya W tuşu, yani Watch). Ancak eşya/silah/giysiyi alan komandomuz bunların tamamını kullanma yeteneğine sahip olmayabilir, diğer bir deyişle bunları kullanacak arkadaşına vermesi gerekebilir. İşte bunun için yine Watch tuşuna (W) basıp diğer komandoya kliklediğinizde her iki komandonun inventory'si açılıyor ve eşyaları takas edebiliyorsunuz. Yine oyuna alışma süresi içinde mutlaka ezberlemeniz gereken diğer bir detay da komandoların isimleri ve yetenekleri. Bunları Commandos tutkunları zaten ezberlemiştir, fakat Tiny'nin Green Beret, Inferno'nun Sapper olduğu gibi detaylar hangi silah veya eşyanın hangi komandonun uzmanlık alanına girdiğini bilmek açısından şart.

Bazı haritaların çok büyük olduğundan bahsetmiştik. Ancak ilk bakışta küçük görünen bazı haritaların da göründüğünün aksine büyük olduklarını farkedeceksiniz. Burada oyundaki belki de en önemli yeniliğe geldi sıra; Commandos 2'de sadece gördüğünüz haritada hareket etmekle sınırlı değilsiniz. Görebildiğiniz çoğu binanın içine girebiliyor ve girdikten sonra da içinde aynı dışardaki gibi normal hareketlerinizi yapabiliyorsunuz. Bazı çok katlı binalarda üst katlara çıkabildiğinizi de belirtelim. Tabi içine girebildiğiniz yerler sadece binalar değil. Deniz veya nehirlerde de su altına dalabiliyor, aynı binalardaki gibi farklı ortamlarda farklı işler yapabiliyorsunuz. Bunlar binalar gibi hariatanın farklı bölgelerini oluşturuyor. Ayrıca, haritayı sadece bir açıdan görmeniz de şart değil. [Alt] tuşu basılıyken mouse'a kliklediğinizde haritayı çevirebiliyorsunuz, ki bu da görüş açınızda olmayan düşmanları veya yerleri farketmenizi sağlıyor. Tabi bir de [+] ve [-] tuşlarına basıp (Desperados'taki gibi) haritayı yakınlaştırıp uzaklaştırabildiğinizi de hatrlatayım. Fakat oyun izometrik 2D olduğundan bu zumlama sonunda detaylar büyütülmüş pixeller (kareler) şeklinde oluyor, pek hoş değil fakat bu kadar içerik bu ufak detayı görmezden gelmemize yeter.

Ses ve müzik konusuna gelelim. Benim en çok hoşuma giden arka plandaki müzikler oldu. Hoş bir tonda çalan müzikler etkisini bende gerilimi azaltma şeklinde gösterdi. Birçok oyunda zaten gerilmiş olan oyuncuya daha fazla stres yaratacak türde müzikler seçilirken, Commandos 2'de tam aksi yapılmış (tekrar ediyorum, bu sadece benim görüşüm ). Çoğu bölümün tarihi bir olaya (veya filme) dayandırıldığı düşünülecek olursak, o an içinde bulunduğunuz dünya savaşının akışına paralel olarak aralarda geçen konu anlatımları da unutulmamış. Elbette, görevin başında plan yaparken ve başarıyla tamamlanan görevin sonunda gösterilen animasyon ve/veya filmleri de unutmuyoruz.

Atladığım bir-iki ufak nokta daha kaldı sanırım; ilki, diğerlerinde olduğu gibi Commandos 2'de de tüm komandoların görevi sağ tamamlaması gerektiği. Ancak dikkatimi çeken bir farklılık oldu. Komandolar tabanca /tüfek mermisiyle vurulurlarsa ölmüyorlar ve sağlık çantası taşıyan diğer bir komando iğne yaparak komandoyu kurtarabiliyor. Sağlığı arttırmak için bir de konserve yiyecekler işe yarıyor. İkinci unuttuğum şey de düşmanlarınıza farkettirmeden hareket etmeniz gerektiği, hemen "bunu zaten biliyoruz" demeyin, çünkü başka birşeyden bahsedeceğim. Eğer OPTIONS menüsünün GAME OPTIONS kısmındaki DISPLAY SOUND AREA seçeneği açık ise komandolar hareket ederken düşmanlar tarafından duyulabilecek şiddette ses çıkarırlarsa etraflarında suya taş attığınızda yayılan dalgalara benzer şekilde bir dalgalanma oluyor. Bu dalgalanmanın içinde bir düşman askeri varsa hemen sizi farkediyor. Farketme deyince aklıma oyundaki komandolardan birinin düşmanların arkasından yaklaşıp ceplerinden eşya çalabildiğini, bir diğerinin de farkedilmeden telefon direklerinin tellerine asılarak ilerleyebildiğini söylemek geldi... Yaz yaz bitmiyor, oyun oldukça geniş bir içeriğe sahip...

Commandos 3: Destination Berlin

Oyun çıkar çıkmaz bilgisayar oyuncuları tarafından yapılan ilk eleştiri Commandos 3’ün çok zor bir oyun olduğuydu. Objektif olarak bakıldığında bu doğru olabilir, ancak ben bu yargıyı o kadar da doğru bulmuyorum. Sebebine gelince, bence ilk olarak oyunu zor olarak yorumlayanların yorumlarını dinlediğimde çıkardığım bir sonuç oldu. Commandos 1 ve 2’de oyuncu neyi yapması gerektiği, hangi yolu izlemesi gerektiği konusunda sadece bir yola sabitlendirilmişti. Çevremdeki “iyi commandos oyuncusu” olarak tanıdığım tüm oyuncuların yaptıkları üç aşağı beş yukarı aynıydı, yani kısaca sonuca ulaşmak için kullanılabilecek tek bir yol vardı. Ancak Commandos 3 bize bunun tam tersi bir görüntü sunuyor. Commandos 3’de görevi bitirme konusunda izleyeceğiniz yolda tamamen serbestsiniz. Hal böyle olunca, bilgisayar oyuncusu oyunu, daha doğrusu bölümü bitirmek için otobanda üst geçitten geçme gibi bir opsiyonu varken, direk yol üzerinden geçmeye çalışıyor ve bunun sonucu da ne yazık ki nerdeyse her zaman hüsran oluyor.

Ben oyunun bu özelliğine dikkatle eğinilmesi gerektiği taraftarıyım. Sözlerim yanlış anlaşılmasın ama bazı oyunlar vardır ve bu oyunları bende dahil olmak üzere istisnasız herkes kaba bir tabirle ahmakça diyebileceğimiz bir şekilde oynar. Örnek olarak FPS’ler bu tip oyunlardır. Silahı elinize alırsınız (multiplayer oynamadığımızı düşünüyorum) ve duvarın arkasında kaç kişi olduğunu düşünmeden odaya dalar ve adamları biçersiniz, böylece oyun sizin istediğinizi size verir. Hiç düşünmeden kısa sürede oyunu bitirirsiniz, deşarj olursunuz ve başarı duygusunu tadarken görsel şölenin zevkini çıkarırsınız.
 Sonuç Olarak

Sonuç kısmında sadece birkaç kelime yazacağım; Commandos serisi harika bir seri. 1995'den 2005'e kadar bağımlılık yapan yeni bir oyun türü idi, benzerleri yapıldı, ancaaaak, görünüyor ki kendi dalının hala bir numarası (Numero Uno, Number One ) ve öyle de kalacak. Kimlere mi tavsiye ediyorum; bu yazıyı sonuna kadar okuyanlara, taktik strateji oyunlarından hoşlananlara ve elbette hala Commandos oynayanlara... İyi eğlenceler.
GİRİŞ
 
Kullanıcı adı:
Şifre:
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol